top of page
    AVCLAR SORU.jpg

    09.09.2019

    17 AĞUSTOS 1999'DA YAŞANAN GÖLCÜK MERKEZLİ BÜYÜK DEPREMDE , PENDİK, MALTEPE, KARTAL GİBİ GÖLCÜK'E DAHA YAKIN İSTANBUL İLÇELERİNDEN ZİYADE DAHA UZAK OLAN AVCILAR AĞIR HASAR YAŞADI. BAZI UZMANLARIN AVCILAR HAKKINDA AÇIKLAMALARINA BAKALIM...

    Avcılar 17 Ağustos depreminde neden çok hasar gördü?
    Prof. Dr. Aral Okay,İTÜ Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü
    Cumhuriyet Bilim Teknik, 19.02.2000

    Avcılar muhtemel depremde iyice yıkılacak; bölge büyük bir parka dönüştürülmeli...

    Benzer zemin koşullarına sahip olan Küçükçekmece, Yeşilköy, Güngören, Bahçelievler, Ataköy, Bakırköy, Esenler, Yenikapı çok az hasar görürrken Avcıların yıkılmasının nedeni, topoğrafyasının eğimli olması...

    17 Ağustos 1999 depreminde İstanbul'da en çok hasar gören ve en çok can kaybının olduğu kesim Avcılar oldu. Bölgedeki çok katlı apartmanların yıkılması sonucu 1000'e yakın insan hayatını kaybetti.

    Halbuki Avcılar depremin merkezine en uzak İstanbul semtleri arasındaydı. 17 Ağustos 1999 depreminin merkezi Gölcük'tü. Haritaya bakarsak, Kartal 'ın, Gölcük'ten uzaklığı 55 km, Avcılar ' ın ise 95 km olduğunu görürüz. Buna karşın Kartal depremi az bir hasarla atlatırken, Avcılar büyük hasar gördü.

    Avcılar'da aktif fay olmadığı konusunda hemen hemen tüm yerbilimciler hemfikir. O halde Avcılar'daki büyük yıkımın sebebi Avcılar'ın zemin koşulları olmalı.

    Bu bir dereceye kadar doğru. Avcılar, kil, marn, kireçtaşı ardalanmasından oluşan Neojen sedimanları üzerinde kurulmuş. Kalınlığı birkaç yüzmetreye çıkabilen bu Neojen çökelleri, İstanbul'un kuzeyindeki veya Anadolu yakasındaki kayalara göre daha az sağlam bir zemin oluşturuyor.

    Fakat burada bir soru karşımıza çıkıyor. Aynı Neojen çökelleri Küçükçekmece, Yeşilköy, Güngören, Bahçelievler, Ataköy, Bakırköy, Esenler, Yenikapı gibi semtlerin zeminini de oluşturuyor.

    Neden bu semtlerde, Avcılar'a göre hasar çok daha az oldu? Bu soruyu araştırmak için Amerikan Jeoloji Servisinden bir grup yerbilimci 17 Ağustos 1999 depreminden sonra İstanbul'da Kandilli Enstitüsü elemanları ile ortak bir çalışma yaptı. Bu çalışmanın önsonucu Amerikan Jeofizik Birliği'nin Aralık 1999'daki yıllık toplantısında yayımlandı (Meremonte ve diğerleri, 1999). Amerikalı yerbilimciler İstanbul'un değişik noktalarına yer hareketlerini ölçen
    sismograflar yerleştirdiler. 17 Ağustos 1999 depremini takip eden artçı şoklarda meydana gelen yer hareketlerini ölçtüler.

    Avcılar'ın eğimli topoğrafyası

    Meremonte grubu, sismografların birini Avcılar'a, birini benzer zemin özelliğine sahip Yeşilköy'e, bir diğerini ise Yeşilköy havaalanına yakın dolgu tipi kötü bir zemine yerleştirdiler. Karşılaştırma amacı ile diğer bir sismografı İstanbul'un kuzeyine sağlam kaya bir zemin üzerine kurdular ve artçı şokları beklemeye başladılar. Bekledikleri süre içinde 0.25 Hz'den düşük frekanslarda dört büyük artçı deprem oldu (M5.2, 4.8, 4.6, 4.1). Bu artçı depremler sırasında Avcılar'da ölçülen yer hareketi değerleri, Yeşilköy'dekinden 2 ile 4 kat, İstanbul kuzeyinden on kat daha fazla idi.

    Bir diğer deyiş ile artçı depremler sırasında Avcılar, Yeşilköy'den üç kat, Mecidiyeköy'den on kat daha fazla sallanıyordu.

    Bu durum Avcılar'daki yıkımın sadece bina kalitesinden kaynaklanmadığını gösteriyor. Bu da mantıklı bir sonuç. Güngören, Bahçelievler gibi semtlerdeki apartmanların inşaat kalitesi, Avcılar'dan daha iyi değil. Meremonte ve diğerlerine (1999) göre, Avcılar'ın deprem sırasında çok sallanması, muhtemelen Avcılar'ın Küçük Çekmece ve Marmara Denizi'ne doğru olan eğimli topografyasından kaynaklanıyor. Bu topografya deprem sırasında oluşan cisim dalgalarını, daha büyük tahribat yapan yüzey dalgalarına dönüştürüyor.

    Meremonte ve diğerlerinin (1999) bulgularına göre Avcılar, İstanbul'da deprem sırasında en yüksek yer hareketlerine maruz kalan bir bölge. Önümüzdeki 30 yıl içinde olması beklenen Marmara Denizi kökenli depremde Avcılar'ın çok daha büyük ölçüde tahrip olacağı kesin. Avcılar bugün 5-10 katlı, genellikle düşük kaliteli apartmanlardan oluşuyor. Yapılması gereken, belli bir süre içinde Avcılar'daki apartman dairelerinin sahiplerinden belediyece veya devletçe belli bir fiyattan satın alınması ve Avcılar'ın Istanbul'un çok büyük ihtiyacı olan büyük bir parka dönüştürülmesi.

    SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ ANA BİLİM DALI

    MUSTAFA GÜRBÜZ

    AVCILAR MİKROBÖLGELEME ÇALIŞMALARI

     

     

    Yapılan çalışmada, yapısal hasarların yüksek olduğu kesimlerde mikrobölgeleme çalışmaları daha detaylı yapılarak yıkıma neden olan kritik zemin taşıma güçleri, korezyon durumu, zemin büyütmeleri ve zemin hakim peryodları gibi önemli parametreler elde edilmiştir.

    İlk olarak bölgenin jeolojisi ve morfolojisi incelenmiştir. Mevcut veriler yapılan sondaj çalışmalarıyla güncellenmiş ve Avcılar için yeni bir jeoloji haritası oluşturulmuştur. Tarihsel deprem aktivitesi çeşitli kaynaklardan incelenerek İstanbul ve Marmara bölgesinde yıkıcı hasar yapmış 86 deprem derlenmiştir. Yapılan dinamik konik penatrasyon çalışmalarıyla az hasarlı, orta hasarlı ve yıkık binaların oturduğu zeminlerin taşıma güçleri ve hasardaki etkisi ortaya konmuştur.

    Rezistivite çalışmalarıyla bölgedeki aktif heyelanlar ve yeni süreksizlik düzlemleri belirlenmiştir. Ayrıca yeraltı suyunun korozyon etkisi tüm çalışma sahası için araştırılmış, sonuçlar orta – çok yüksek aralığında sınıflandırılmıştır.

    Sismik çalışmalardan elde edilen S ve P dalga hızları ile SPT’den elde edilen N darbe adedi arasındaki ilişkiler incelenerek Avcılar’ın sıvılaşma potansiyeli ve jeolojik birimlerin yumuşak – çok sert arasındaki konumları belirlenmiştir.

    Mikrobölgelendirme amaçlı yapılan bir diğer çalışmamız da mikrotremor ölçümlerinin yapılmasıdır. Zemin hakim periyodunun ve zemin büyütmesinin bulunması amacıyla Avcılar’da 200 adet üç bileşenli mikrotremor kaydı alınmıştır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesiyle, Avcılar’da hasarlı yapıların 0.5 sn – 0.7 sn aralığında zemin hakim periyodu veren zeminlerde yoğunlaştığı gözlenmiştir. Aynı periyod aralığında ise 5 ile 16 kat arasında değişik zemin büyütme değerleri elde edilmiştir.

    Sonuç olarak yapılan bu çalışmada Avcılar’daki hasarın nedeni başta zemin büyütmesi olmak üzere, zemindeki taşıma gücü problemleri, yeraltı suyunun korozif etkisi, bina kalitesindeki düşüklük gibi etkenlerdir. Diğer taraftan yapılan çalışma sonucunda; bütün bu etkenlerin (bina kalitesi dışındaki) oluşmasının ve dolayısıyla oluşan hasarın ana nedeninin, Avcılar’ın K85°B doğrultulu süreksizlik düzleminden başlayan ve sahile kadar devamlılığı gözlenen büyük bir rotasyonel heyelan kütlesi üzerine kurulmuş olması olarak belirlenmiştir. Bu heyelan kütlesinin içinde rezistivite çalışmaları sonucunda belirlenen diğer süreksizlik düzlemlerinin etkisiyle ikincil ve üçüncül heyelanlar geliştiği gözlenmiştir.. Bu heyelanlara en güzel örnek Paşaeli Piknik Sahası Heyelanı verilebilir. Dolayısıyla Avcılar’daki mevcut binaların tamamı bu heyelan kütleleri üzerinde bulunmaktadır. Oluşan hasarın ve zemin büyütmesinin ana nedeni basamaklı yapı arzeden heyelan yapılarıdır.

    Avcılar’da yapılan çalışmalar yeterli olmayıp bölgenin daha iyi araştırılması ve olası Marmara depreminde aktif heyelanların hasara etkisini stabilite analizleri yaparak ortaya koymak ve önlem almak gerekir.

    Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy:

    Özellikle Avrupa Yakası'nın sahil kesiminin zemin olarak daha tehlikeli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ersoy, "Aksaray'dan Zeytinburnu'na, Bakırköy'e, Küçükçekmece'ye, Avcılar'a, Büyükçekmece'ye doğru giden sahil kesiminin zemini daha hassas. Dolayısıyla buradaki yapılar depremden daha çok etkilenecek. Bu bölgelerdeki kentsel dönüşümün hızına biraz daha ağırlık vermemiz gerekiyor. İnşaatlar ilçenin zeminine özel yapılmalı. Maalesef sağlam kayalar üzerinde bile inşaat yapmasını bilmiyoruz. Kadıköy'de yaptığınız bir binayı Avcılar'da yapamazsınız. Avcılar'da yaptığınız bir binayı Şişli'de yapamazsınız. Zemin özellikleri birbirinden farklı"

    99 DEPREMİ'NDEN SONRA AVCILAR İÇİN ORTAYA ÇIKAN GERÇEK

    İTÜ'nün 1997'de Avcılar zemini için verdiği sağlam raporunun doğru olmadığı ortaya çıktı. Bu haberi aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

    Avcılar'a verilen yanlış rapor zeminin kayalık ve sağlam olduğunu göstermiş ve çok katlı binaların yapılmasına neden olmuş

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/avcilar-rapor-kurbani-39174761

    raw_amerikan-uydusu-verileriyle-en-kapsa

    tr

    deprem 

    depremler hakkında çok şey...

    © 2019 by twitter @depremSS. Proudly created with Wix.com

    bottom of page